21 Aralık 2013 Cumartesi

olmaz bir iş imiş.

Ben adam olmam. madam da, yapmayın şöyle espriler hemen. neyse, az önce çok değişik bir şey öğrendim. bunun aşk ya da bahsedildiği üzere sevgi ile falan alakası yok. bu, yedirememek. ilk kez gelmiyor başıma ama yine aynı mallığı yapıyordum ki, dedim ya önceden de, döndüm. ağlasam geçer mi bu? geçmez. geniş zamanlı kullanma diyeceğim de geniş zamanlı oluyor değil mi bu iş? saçmalamayın, ben acı çekmiyorum sadece yediremedim kendime hepsi bu.
neden yediremedim çünkü karnım o kadar süredir açtı ki bu yemeğe, elinde salatalık olana hemen tuz ile koştum gittim.

şimdi diyeceksin ki bu aslında senin çektiğin yedirememek, şu, bu falan değil diye ama yanılıyorsun. neden? çünkü gerçekten kendime nasıl kapılayazdığımı anlatamıyorum. kimse yok buralarda, ondan. O'nunla alakası yok, onun için anlamında. için de değil hani onunla alakası yok yani. bak yine o dedim. kurtulamıyorum, her yerde.

kendine gel lan kendine. katren kimsenin umurunda olmaz. ne umuru, sikinde bile olmaz.

az önce, dedim ya, çok değişik bir şey öğrendim. ben öğrendim. öğrenmeyi her şeyden üstün tutan ben, lanet ettim okumayı öğrendiğim güne. bu, ilk olmuyor. dedim ya bir kere daha başıma gelmişti diye. öğrenememişim demek ki. sanki siz olsanız öğreneceksiniz.

şimdi sanıyorsunuz ki bu adamın işi gücü acı çekmek. alakası yok. sanıyorsunuz ki, işi gücü birini sevmek. bak bu olabilir, böyle oturup bir güzel sevmek güzel olabilirdi ama hayır, benim işlerim var. para kazanmam lazım. niye? bir kaç halt kaldığı yemediğim onlar için. bak yine o dedim, hey Allah'ım.

kimin ahını aldım ki ben? kime kim ettin de giydin alları?
madem ayrılmakmış senin muradın, niye beni ateşine yandırdın?

olm içim yanıyor lan, niye siz de bilmiyorsunuz? böyle elime megafon alıp herkese duyurmak istiyorum. çıkarıp ortaya koyup bu koru, alayınıza bakın amk diyesim geliyor.

benden size tavsiye. kendi gelse de, gözünüz tutmazsa yani sizden önce biri varsa eğer ve yeni bitmişse falan sakın yanaşmayın. ikincisi, hiç yanaşmayın. üçüncüsü, hiçbir şekilde yanaşmayın. dördüncüsü, süslü püslü, boyalı, kokulu olanlara ise sakın yaklaşmayın. kadın lan bu? yaklaşılır mı öyle guard indirilip de? sallayın çoğu kadının aşk muhabbettini. bak çoğu diyorum. çünkü ben köşe başında yalnız başına içen bir kadın görmedim. sokaklarda içip içip uyuyan bir kadın görmedim. bağıra çağıra yangınını söndürmeye çalışan bir kadın görmedim. diyecekler ki, toplum baskısı; hayır, bunlar zaten akıl ile yapılan şeyler değil ki toplum baskısı sizi etkilesin.

sanıyor musunuz ki güzel bir hayat sizi bekliyor? beklemiyor emin olun. sizi berbat bir hayat bekliyor. çok para kazanın, o zaman belki bir nebze hayatınız güzel olur. güzel olursa da bilin ki, ya siz saklıyorsunuzdur ya da eşiniz bir şeyler saklıyordur sizden. evet, evet emin ol bir başkası vardır.

ölüm var ulan ölüm. bok mu var sanıyorsunuz?

ne desem boş. yapmayın desem, ki zaten ben yapmam diyorsunuzdur, yapacaksınız ilk gelenle. ilk gelenin yüzüne bile bakmadan direkt olarak dökeceksiniz eteğinizdeki taşları. taşlar ile serdiklerinizi ezip elinize geri verince göreceksiniz hanya'yı konya'yı.

gecedenemeleri, gece şiirleri ile yazılıyormuş. buradan dinleyin o zaman.



2 yorum:

  1. Kadınları anlamak güç. karmaşık bir yapıları var. insan yaşadıkça, tecrübe edindikçe ilişkiye bakış açısı biraz daha esnekleşiyor ya da birilerine bağlılığı çabuk unutabiliyor. sen de daha yeni yaşadığın için, öyle gözüküyor, tepkilerin taze ama zamanla değişecek. çok kafana takma:)

    YanıtlaSil
  2. teşekkür ederim, kafama takmıyorum halihazırda ki ondan yediremedim dedim ama çok mu belli oluyor yaranın azıcık derin olduğu? :)

    YanıtlaSil