18 Mayıs 2014 Pazar

öyle işte.

hava soğuk. dışarıdan bakınca öyle duruyor. zaten hep dışarıdan bakarız, içeride kalınca dumandan ölüyoruz. evler de soğuk. bu yaz hiç ısınmayacak, kışın daha çok üşüyeceğiz. bütün insanlar üşüyecek. bir kez yandık, bundan sonra yaz ne getirebilir ki bize?

soğuyorsun bazen, bir sebep varmış  ya da yokmuş hiç önemsemiyorsun. sen soğuksun ya, herkesi üşütmek istiyorsun. bazen olur öyle, her şey üst üste gelir. sendeki dertler gibi, bitmeyecekmiş gibi gelir. bitmez de zaten, hep yenisi gelir. öyle hızlanır ki bazen, soluk almayı bile unutursun. arada yaşadığın gelir aklına, sonra onu da unutursun.

"çok yalnızdım, hiç tek başıma yaşamadım. başka bir yalnızlıktı bu. kalabalıkların asil yalnızlığı. birileri vardı hep, dostlarım, ailem, hayallerim. birileri hep vardı, hissederdim ama göremezdim. acı verirdi. bu insanların, bu duyguların hep tesadüf olduğuna inanırdım. ama bazen diyorum ki keşke bir atın boynuna sarılsaydım, onunla kaçıp betonarme duygulardan, evlerden, insanlardan.. kaçasım vardı yeşil çimenlere, gelmeyesim vardı. sonsuzluğa çığlık atasım vardı. o iyi insanlar gibi atıma binip gidesim vardı. gidemedim."



14 yorum:

  1. bir kez yandık, bundan sonra yaz ne getirebilir ki bize?
    özellikle bu kısımdayız işte..

    ve atlara istinaden:
    “bir zamanlar bu şehirde konuksever, sıcak yürekli, dost canlısı iyi insanlar, ceren gibi, kırmızı mercan gözlü, uzun boyunlu, kalem kulaklı, suna gibi cins atlar vardı. onlara ne oldu?” yaşlı adamdır ki, azıcık doğruldu, ak sakalı kirli, titredi, yüzü eski bir ışıkla parıldadı, derin bir aaah dedi, ciğeri söken. aaaah! duvara sırtını iyice verdi. neden sonra gözlerini açtı: “o iyi insanlar,” dedi, ”o güzel atlara bindiler çekip gittiler…” (yaşar kemal)

    onlara biz niye rastlamadık hiç?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bu kısımda devam edeceğiz bundan sonra, özellikle bu kısımda.

      Yaşar Kemal'in yazısının bu parçasını eklemiştim ilk başta yazıya, sonra nedense kaldırmam gerektiğini düşündüm. sana nasipmiş bu alıntı. :)

      görmeyi, rastlamayı, hatta uzun uzadıya sohbet etmeyi ben de çok isterdim.sanki, o iyi insanlara biz bir şey yapmışız da, affettirmek için güzel bir şeyler hediye etmişiz gibi. bazen öyle geliyor bana..

      Sil
    2. o kısımda yürümeye başlamalıyız aslında:)
      demek öylee. nasip işte:)
      evet öyle mahcup gibiyiz. Bir de şu var iyi insanları yalnızlaştırma çabası var sanki diğerlerinin, silikleştirme ya da yutmaya çalışma. bu çok yıpratıcı oluyor o saf insanlar için. sürekli kendi benliklerini sorgulamaya iten bir tavırla mücadele içinde kalıyorlar ne yazık ki..

      Sil
    3. her zaman yürümeliyiz. yanlış yolda yürümek, doğru yolda beklemekten iyidir, diyorlar. :)
      mahcubuz. ve dediğin gibi, öyle de hummalı bir çalışma. sanki başka işleri yokmuş gibi. o davranışlarla mücadele ediyorlar sürekli, ne yazık ki.. sonra birkaç insan mahcup oluyor, telafi ediyorlar. biz göremeden onlar çekip gidiyorlar, maalesef..

      Sil
  2. Bilal, çok anlamlı bir yazı, bu zamanda.
    Yazının kendisi de zamandan ayrı olarak, müthiş. Benim en sevdiğim yazılarından biri oldu.
    Tebrikler :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zamanın kendisi anlamlı olunca, kendiliğinden geliyor bir şeyler..
      Teşekkür ederim. Sevmene, beğenmene sevindim.
      :))

      Sil
  3. çok yalnızdım kalabalığın içinde. sevdim bloğunu ve denemelerini. anlam dolu denemelerini. takip listeme de aldım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş geldin.
      Teşekkür ederim ilgin için. :)

      Sil
  4. Özellikle soğuktun kısmında kendimi buldum :)
    Yine ne güzel yazmışsın :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bu derece hissettiğin bir şey yazmak, bunu duymak güzel bir şey. :)
      teşekkür ederim, kalem karalıyor işte bir şeyler. :))

      Sil
  5. Uf çok güzel ve ağır bir yazı olmuş bayıldıımm :)

    ama yazın getireceği 1kg kiraza bile razıyım ben :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oluyor bazen öyle ya, ağır şeyler çıkıyor. :)
      Güzel günler göreceğiz, güneşli günler...
      :)

      Sil