17 Temmuz 2014 Perşembe

vol. 2

Merhabalar bayım tekrar. Bekletmedim sizi değil mi? Siz de mi yeni geldiniz. Bu güzel haber işte. Bekletmeyi sevmem, insanların işlerini benim için bırakıp, benden önce gelmelerine alışamadım. Alışılacak bir şey gibi de değil. Beklenti, insanı yoruyor bayım, siz de farkındasınız bunun. Basitçe örnekleyecek olursak, şapkayı düşürmemenizi söylemiştim size. Ve siz, benim bunu beklediğim için bunu kendinize yüklediniz değil mi? Evet di mi. Bunun gibi işte. Ayrıca, şapkanızı beğendiğimi tekrar söylemeden edemeyeceğim. Sizi şapkanızdan tanıyorum artık. Buralarda bir yerde ( kafasının bir kısmını gösteriyor sağ elinin işaret parmağıyla) şapkalı adam olarak yer edindiniz. Ve bunun dünkü köprüye kadar olan sohbetle yakından alakası var. Yavaş yürüyecektik, ne iyi oldu hatırlattığınız. Yoksa ben aldım hızımı gidiyordum.

Ne diyorduk bayım? Beklenti mi? Ah, evet. Siz de bir beklenti için buradasınız mesela. Ya da az önceki girişten dolayı öyle bir etki oldu. Mühim değil, bu olağan bir şey. İki bordorline hastasına aynı gün maruz kalan doktorun, iki hastanın birbirini tamamladığını, evde menemenin soğanını kesmeden önce çıkardığı zarında fark ettiği gibi olağan ve menemeni yerken anlaması kadar doğal bir durum bu. Ve göz doktoruna giden astigmatlı bir hastanın aslında göz kuruluğu çekmesi ve gözlükle kendisini bağdaştıramaması kadar da bilinen bir şey. Bunu nerden mi çıkardım? Az önce solumuzdan geçen bayanın mavi gözlerini ovuşturmasından çıkardım. Ve bu, o Baron'un çıkarımları kadar gelecek vaat eden bir çıkarım olmadı. Sizin de mi gözlüğünüz vardı? Çerçevesinin değişimi için bıraktınız ve alamadınız daha. Anladım sizin bugünkü gerginliğinizin nedenini. Yani sağ elinizdeki şemsiyenin her adımınızda yere öyle sert vurmasını es geçemezdim öyle değil mi? Ne çok soru sordum size bugün. Bağışlayın.

Bütün renkler gözlüklerle alakalı, ve çerçeveleriyle. Ben sizi anlayacak durumda değilim maalesef. Gözlüğümü değiştirmek için beklememiştim bu kadar. Sanırım bu saçma olurdu bir bakıma, benim için. Anladınız sanırım, sevindim buna. Sizin, daha doğrusu aynı ofiste çalıştığınız ve amaçları sadece para kazanmak olan o insanların sıradışı ya da saçma bulduğu şeylerden biri, gülleri koparmayıp hediye edeceği kişi için saksı ve dikenleriyle beraber büyütülmesi, gülün de koparmadan götürülmesi olunca, hatta bazen gün batımında seyri için çağrılması da eklenince buna, saçma geliyor size. Ya da bu cünlenin herhangi bir ögesinden kaynaklanan br basıklık var, emin değilim. Sonuçta her kasım ayının her perşembesi yeni şeyler olmasını bekliyor insan. Ve buna her şubat ayının salı günleri ve temmuz pazarları da ekleniyor.

Köprüye kadar gelemedik bugün bayım, sizi gözlüğünüzü alacağınız yerde bırakmak istedim. Siz gergin olunca ben de etkileniyorum bundan, olur olmadık şeyler açıyor çenemi. Gözlüklü, şapkalı ve sakin bir şemsiyeli bir günde tekrar buluşmak dileğiyle o zaman. Ve bayım, bu listeye aralık ayının her kar gününü de ekleyin. Çünkü beyaz, şapkanızı ve sizi ferahlatır.


Not: şapka ve vol.1 için buraya tık.
Not 2: eğer devamını okumak isterseniz, buraya tık.

16 yorum:

  1. Beklentiler üzerine , şapkayı eğerek düşündürdü :) bayım ..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Butt karışıklı yorumlar yazıyor artık. :)
      Azizim, ne çok bekliyorsunuz düşünmemi ve beni bu halde beklemeyi. Şapka, ah evet ..

      Sil
  2. Gelmişler :)
    Ya bu konuşmaları çok seviyorum ben ya :)
    Kızacaktım niye geciktiniz diye ama affettim gitti yine bekleriz :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geldiler sonunda. :)
      Daha sık yazacam da işte, sık sık gelmiyorlar :P
      Çok teşekkür ederimm, yine sabırla okudun sonuna kadar. Beğendin. :)
      Kızma yahu. Selamları var sana da. İletivereyim. :D
      Biz de yine bekleriz :))

      Sil
    2. Gelirler artık biliyorum ben :D
      Ne sabrı ya severek okudum :)
      Her zaman geliriz :)

      Sil
    3. ah bir de zaman söyleseler. neyse, çok bekletmiyorlar artık. :D
      teşekkür ederim o zaman ben bu ilgiye. :)
      buyrun gelin efendim, saygılar/sevgiler bizden. :))

      Sil
    4. Estikçe geliyolar işte ama en azından geliyolar :D
      Ne demek efendim her zaman :))

      Sil
    5. doğru, buna da şükür. :))
      :))

      Sil
  3. pembe gözlüklerle bakalım bayım vee beklentiyi aza indirgeyelim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Pembe gözlükler. Evet, kesinlikle bu idi aradığım ve bunu bekliyordum :))

      Sil
  4. Acaba beni de birilerine gösterirken "uzun sakallı ve şapkalı" diyolar mıdır?
    bak kıllandım şimdi. sakal süleymanın sakalına yaklastı. aynaya bakınca belki aynı öfkeyi duymam diye bir kaç şekil değiştirdim , ama yemedi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sakalsız ve şapkasız dememelerini tercih ederim. diyorlarsa da desinler, ne olacak. gerçi bu aralar Tyler Durden etkisindeyim. anlarsın sen.
      sakalının da maşallahı varmış ama. :) ve genelde o uzunlukta pek yemiyor, şekle pek takılmadığımız için.

      Sil
    2. yok. ne yapsak olmuyor.

      Sil
    3. mahalle baskısı kötü bir şey. ya da her ne ise işte adı, o genel değişikliğe iten şey. normal algısı.

      Sil
  5. Bayım bu ne güzel yazıdır böyle?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. naçizane karalamalar işte, kendimizce.
      teşekkür ederim bayan, bu ne güzel yorumdur böyle..
      :)

      Sil